
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/7205 E. , 2021/6816 K.
–Adli Tıp Kurumu Raporu Erkeğe Vasi Atanmasına Gerek Görmediğine Göre Erkeğin Davranışları Artık İradi Olarak Kabul Edilmelidir ve Kendisine Kusur Olarak Yüklenmelidir.
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı-davalı erkeğin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı kadının aynı hukuki nedene dayanan birleşen boşanma davasının Dairemizin bozma ilamı sonrası yapılan yargılaması sonunda; davalı-davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilerek davacı-davalı erkek yararına tazminatlara hükmedilmiştir. Mahalli mahkeme kararının gerekçesinde, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşinin hastalığı ile ilgilenmeyen kadının tam kusurlu olduğu belirtilmiştir. Dairemizin bozma ilamı üzerine, erkek eşe vasi atanması gerekip gerekmediği hususunda Adli Tıp Kurulundan alınan raporda erkeğe vasi atanmasına gerek olmadığı belirtilmiştir. Bu durumda, boşanmaya neden olay olaylardaki davranışlarının erkek eşe kusur olarak yüklenmemesi doğru değildir. Dosya kapsamındaki delillerin tetkikinden, erkek eşin süregelen ilgisizliğinin bulunduğu ve bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmıştır. Bu itibarla, boşanmaya neden olan ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre, ilgisiz davranarak birlik görevlerini yerine getirmeyen erkek ile eşinin hastalığı ile ilgilenmeyen kadın eşit kusurlu olup; mahkemece kadın eşin tam kusurlu olduğuna karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m.174). Mahalli mahkemece davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyize konu diğer bölümlerin ise (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.10.2021