
İçindekiler
BABALIK DAVASI NEDİR?
Tanıma; babanın, evlilik dışında doğan çocuğunu hukuk kurallarına uygun şekilde benimsemesi, kabul etmesidir. Baba, çocuğun kendisinden olduğunu yani kendi soyundan geldiğini kanunun aradığı şekil ve usule göre açıklar. Tanıma, tamamen babanın kendi isteğine, insafına kalmış bir işlemdir. Yani baba isterse çocuğunu tanıyabilir. Ancak baba çocuğunu tanımayı istemediği takdirde babayı tanıma işlemi yapmaya zorlama imkanı yoktur.
Tanımanın tamamen babanın insiyatifinde olması nedeniyle Kanun evlilik dışında doğan çocuğunu kendi isteğiyle tanımayan babanın babalığının mahkemeler aracılığıyla belirlenmesine imkan tanımıştır. Evlilik dışında doğan çocuğun babasının hükmen belirlenmesine ilişkin olan bu davaya babalık davası, bu dava sonucunda verilecek karara da babalık hükmü denilmektedir.
Bu dava sonucunda babalık hükmü verilmesiyle baba ile çocuk arasında soybağı ilişkisi kurulacaktır.
1-Babalık Davasını Kim Açabilir?
Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 301/1. maddesine göre “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler…”
Bu maddeye göre babalık davasını açabilecek olanlar yani babalık davasında davacı olabilecek olan kişiler anne ve çocuktur. Anne ve çocuk bu davayı birlikte açabileceği gibi anne ve çocuğun birbirinden ayrı ayrı yani bağımsız olarak bu davayı açma hakkı vardır.
Baba, babalık davası açabilir mi? Baba, babalık davası açamaz. Zaten babanın babalık davası açmasına da gerek yoktur. Zira babalık davası sonucunda elde edeceği kararı çok daha kolay bir yol olan tanıma yoluyla elde etmesi mümkündür. Bu nedenle Yargıtay, tanıma mümkünken babanın babalık davası açmasında hukuki menfaati bulunmadığına karar vermiştir.
a-Anne
Babalık davasını çocuğun annesi tek başına veya çocuk ile birlikte açabilir. Eğer anne babalık davasını tek başına açmışsa açtığı bu dava çocuk namına değil bizzat kendisi adına açılmış olarak kabul edilir.
Annenin babalık davası ile birlikte veya açacağı ayrı bir dava ile Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 304. maddesine göre maddi tazminat hatta Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı mevcuttur.
TMK’nun 304. maddesine göre “Ana, babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından aşağıdaki giderlerin karşılanmasını isteyebilir: 1. Doğum giderleri, 2. Doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri, 3. Gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler. Çocuk ölü doğmuş olsa bile hâkim, bu giderlerin karşılanmasına karar verebilir. Üçüncü kişiler veya sosyal güvenlik kuruluşlarınca anaya yapılan ödemeler, hakkaniyet ölçüsünde tazminattan indirilir.”
Bu madde gereğince anne, babadan veya baba ölmüş ise babanın mirasçılarından doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri ile gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderleri isteyebilir.
Eğer anne ölmüş ise bu giderler maddi tazminat kapsamında kaldığı için annenin mirasçıları tarafından da talep edilebilir.
Anne ayırt etme gücünden yoksun olduğu takdirde babalık davası annenin yasal temsilcisi tarafından açılabilecektir.
b-Çocuk
Babalık davasını çocuk tek başına veya annesi ile birlikte açabilir.
Çocuğun tek başına dava açabilmesi için ergin olması gereklidir. Çocuk ergin olmadan babalık davasını bizzat açamaz. Ancak çocuğa kayyım atandığı takdirde kayyımın çocuk adına babalık davası açma hakkı mevcuttur.
Annenin babalık davası açmaması veya annenin açtığı babalık davasından feragat etmesi yahut annenin açtığı davanın reddedilmesi çocuğun dava açma hakkını elinden almaz. Zira anne ve çocuğun babalık davası açma hakkı birbirinden bağımsızdır.
Çocuk açtığı babalık davasında TMK’nun 304. Maddesinde yer alan annenin talep edebileceği maddi tazminat (parasal ödeme) talebinde bulunamaz. Zira parasal ödeme talep etme hakkı sadece anneye aittir.
Çocuk babalık davası açılmadan önce ölmüşse ne olacaktır? Yahut çocuk babalık davası sırasında ölmüşse ne olacaktır? Bu durumda babalık hükmü verilemeyecektir. Ancak çocuğun yaşadığı süre için nafaka ve şartları varsa maddi tazminatın anneye ödenmesine karar verilebilir.
2-Babalık Davası Kime Karşı Açılır?
Babalık davasında davalı olarak yer alacak kişiler baba veya baba ölmüşse onun mirasçılarıdır.
a-Baba
TMK’nun 301/2. maddesine göre “Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır.”
Bu madde gereğince babalık davası babaya karşı açılır. Yani babalık davasında davalı babadır.
b-Babanın Mirasçıları
TMK’nun 301/2. maddesi gereğince baba ölmüş ise babalık davası babanın mirasçılarına karşı açılacaktır.
3-Babalık Davasında Hak Düşürücü Süre
Babalık davası hem çocuğun doğumundan önce hem de çocuğun doğumundan sonra açılabilir. Ancak babalık davası açmak için belirlenmiş hak düşürücü süre mevcuttur ve dava hak düşürücü süre içerisinde açılabilir. Hak düşürücü süre dolmuşsa dava açma hakkı düşer.
TMK’nun 303. maddesine göre “Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.”
Bu maddeye göre anne çocuk doğmadan önce babalık davası açabileceği gibi çocuk doğduktan sonra da babalık davası açabilecektir. Ancak anne, babalık davasını çocuğun doğumundan itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açabilir. Yani annenin babalık davası açmak için hak düşürücü süresi çocuğun doğumundan itibaren başlamaktadır.
Ancak çocuk doğduğunda veya çocuk ana rahmine düştüğünde anne başka bir kişiyle evliyse yani çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi mevcutsa babalık davası açmak için söz konusu olan 1 yıllık hak düşürücü süre çocuğun doğumundan itibaren başlamaz. Çocuğun başka erkekle olan soybağının sona ermesine neden olan nesebin reddi davasında verilen hükmün kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü başlar. Nesebin reddine dair mahkeme kararı kesinleşmeden babalık davası açılamaz.
Bu husus TMK’nun 303/3. maddesinde de “Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.” şeklinde belirtilmiştir.
Çocuk yönünden de babalık davası açmak için 1 yıllık hak düşürücü süre mevcuttur. Ancak bu süre çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren başlamaktadır. Yani çocuk ergin olduğu tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde babalık davası açmazsa çocuun dava açma hakkı düşecektir.
Şayet çocuğa ergin olmadan önce kayyım atanmışsa ve bu karar kayyıma tebliğ edilmişse, kararın kayyıma tebliğ edildiği tarihten itibaren babalık davası açmak için 1 yıllık hak düşürücü süre başlayacaktır.
Hak düşürücü süre içinde dava açılmazsa babalık davası açma hakkı düşecektir. Ancak hak düşürücü süre içerisinde dava açılmasını engelleyen haklı sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından itibaren 1 ay içerisinde babalık davası açılabilir.
4-Babalık Davası Hangi Mahkemede Açılır?
Babalık davası soybağına ilişkin bir davadır. Bu nedenle babalık davasında yetkili mahkeme taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesidir.
Zira TMK’nun 283. maddesinde bu husus “Soybağına ilişkin davalar, taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesinde açılır.” olarak belirtilmiştir.
Tanımanın iptali davasında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
Ankaranın başarılı ve deneyimli boşanma avukatlarından olan Avukat Esra Demirel ve Demirel Hukuk Ofisi olarak bu yazımızda, babalık davası nedir konusu ele alınmıştır. Tarafların hak kaybına uğramaması ve bu zorlu süreci daha iyi atlatabilmeleri için eşler arasındaki uyuşmazlıkların alanında uzman avukatlarla birlikte gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu aşamada Ankara Boşanma Avukatı Esra Demirel ve Demirel Hukuk Ofisi bilgi ve tecrübesiyle hukuki sorunlarınızın çözümünde danışmanınız ve desteğiniz olacaktır.