
İçindekiler
BOŞANMA DAVASI SIRASINDA ALINABİLECEK GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA TEDBİRLERİ (BÖLÜM 1)
1-Genel Olarak Geçici Hukuki Koruma Tedbirleri
Boşanma davası açıldıktan sonra dava sonuçlanıp karar kesinleşene kadar zayıf durumda olan çocukların ve eşlerin korunması büyük önem taşımaktadır. Boşanma davası sırasında alınacak önlemlerle hem eş hem de çocukların maddi ve manevi bakımdan zarar görmeleri engellenecektir.
Buna ilişkin Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) düzenleme yer almaktadır. TMK’nun 169. maddesine göre “Boşanma davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.”.
Kanunda sayılan bu önlemler örnek olarak belirtilmiştir, yani tahdidi (sınırlı sayıda) değil tadadidir (örnek olarak sayılmıştır). Hakim kanunda belirtilenler dışında uygun gördüğü başka önlemleri de alabilir. Burada hakimin geniş bir takdir yetkisi vardır.
Ayrıca koşulların değişmesi halinde hakim aldığı geçici önlemlerin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verebilir.
Boşanma davası devam ederken alınacak bu önlemler geçicidir, yani karar kesinleşinceye kadar devam eder. Boşanma davası sırasında alınan bu önlemler kararın verilmesiyle değil kararın kesinleşmesi ile son bulur.
2- Eşlere İlişkin Geçici Hukuki Koruma Tedbirleri
A- Eşlerin Barınmasına İlişkin Geçici Hukuki Koruma Tedbirleri
Boşanma davasının veya ayrılık davasının açılması ile birlikte, işin niteliği gereği, eşlerin ayrı yaşama hakkı doğar. Eşlerin ayrı yaşaması için TMK’nun 197. maddesinde yer alan şartların bulunmasına veya hakimin ayrı yaşamaya karar vermesine gerek yoktur. Boşanma davası açıldığında eşler ayrı yaşama hakkına sahip olur.
Ancak boşanma davası sırasında ortak konutta kimin kalacağı, ortak konuttan hangi eşin ayrılacağı konusunda anlaşmazlık oluşabilir. Bu durumda, hakim talep halinde veya kendiliğinden boşanma davasının devamı süresinde eşlerin barınmasına ilişkin önlemleri alabilir. Hakim hangi eşin ortak konuttan yararlanacağına, hangi eşin evden ayrılacağına karar verebilir.
Burada; boşanma davasını kimin açtığı, kimin kusurlu olduğu, ayrı yaşamakta haklı olup olmadıkları, ortak konutu kimin kiraladığı veya ortak konutun mülkiyetinin kime ait olduğunun bir önemi yoktur. Hakim ortak konutun hangi eşe tahsisinin daha yararlı ve gerekli olduğunu değerlendirecek, hangi eşin ortak konutta kalması hakkaniyet kurallarına uygun olacaksa ona göre karar verecektir.
Hakim, boşanma davası açıldıktan sonra taraflar arasında ihtilaf bulunması halinde evde kalması gereken eşyalarla ya da evden ayrılan eşe verilmesi gereken eşyalarla ilgili de karar verebilir, yani eşyaları uygun gördüğü şekilde paylaştırabilir. Burada eşyaların mülkiyetinin kime ait olduğuna bakılmaz.
Boşanma davası sırasında barınmaya ilişkin alınabilecek önlemlerden birisi de eşlerden birine ait olan aile konutunun tapu kaydına geçici olarak aile konutu şerhi konulmasıdır. Ancak bu şerh davanın devamı süresince geçerli olacak şekilde konulabilir ve boşanma davası sonucunda verilecek kararın kesinleşmesiyle sona erer, karar kesinleştikten sonra aile mahkemesi tarafından şerhin kaldırılması istenilmelidir.
Eşlerin barınmasına ilişkin boşanma veya ayrılık davasının devamı süresince alınan önlemler kararın kesinleşmesine kadar devam eder, kararın kesinleşmesiyle ortadan kalkar. Ayrıca koşullar değiştiğinde hakim dava sırasında barınmaya ilişkin önlemleri değiştirebilir veya kaldırabilir.
B- Eşlerin Geçimine İlişkin Geçici Hukuki Koruma Tedbirleri (Tedbir Nafakası)
Boşanma veya ayrılık davası açıldığında eşlerin ayrı yaşama hakkının doğduğundan bahsetmiştik. Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu evlilik birliği dava sırasında devam ettiği için eşlerin birbirlerine karşı bakım yükümlülüğü de devam eder.
Bu nedenle boşanma davası sırasında hakim eşlerin geçimi konusunda da gerekli önlemleri alır. Dava sırasında hangi eşin diğerine hangi oranda katkı sağlayacağı belirlenir. Boşanma davası sırasında bir eşin diğer eşe, barınması ve geçinmesi için bulunacağı katkıya yani ödeyeceği nafakaya tedbir nafakası denir. ( Bknz: https://www.esrademirel.av.tr/vesayet-organlari-nelerdir/ )
Boşanma davası sırasında hakim kendiliğinden veya eşin talebi üzerine tedbir nafakasına karar verebilir. Ayrıca boşanma davasında tedbir nafakası dava sırasında herhangi bir süreye tabi olmaksızın her zaman istenebilir.
Kusurlu eş tedbir nafakası alabilir mi? Boşanma davası sırasında tedbir nafakasına karar verilirken eşlerin evlilik birliğinin sarsılmasında kusurlu olup olmadığına bakılmaz, yani kusur dağılımı önemli değildir. Dolayısıyla, tamamen kusurlu olduğu düşünülen eş de boşanma davası sırasında tedbir nafakası alabilir. Zira kusur durumu sadece yoksulluk nafakasına karar verilmesi sırasında veya boşanmadan bağımsız tedbir nafakası talebiyle açılan davada karar verilirken dikkate alınır. ( Bknz: https://www.esrademirel.av.tr/bosanma-davasinda-istenebilecek-nafakalar/ )
Tarafların ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü gibi hususlar dikkate alınarak tedbir nafakasının miktarı belirlenir. Tedbir nafakasının miktarını hakim takdir ve tayin eder. Ancak nafaka miktarında taraflar arasında bir anlaşma var ise, o anlaşmaya göre karar verilir. Yani hakim nafaka ödeyecek kişinin ödemeyi kabul ettiği miktarın azına karar veremeyeceği gibi talep edilen miktarından fazlasına da karar veremez.
Çalışan eş nafaka alabilir mi? Çalışan, düzenli bir geliri bulunan eşin nafaka alıp alamayacağı çokça tartışılmıştır. Yargıtay, eşin çalışmasının nafaka almasına engel olmayacağına ancak bu durumun nafakanın miktarını etkileyeceğine karar vermiştir.
Ancak Yargıtay, ekonomik durumları birbirine yakın olan eşlerin tedbir nafakası vermesinin zorunlu olmadığına karar vermiştir.
Kadının başka bir erkekle birlikte yaşaması halinde nafaka alması mümkün müdür? Yargıtay, kadının evliymiş gibi başka bir erkekle yaşaması halinde kadına tedbir nafakası verilemeyeceğine karar vermiştir. Zira bu durumda kadının barınma ve geçim giderleri başka bir erkek tarafından karşılanmaktadır. ( Bknz: https://www.esrademirel.av.tr/zina-nedeniyle-bosanma/ )
Hangi tarihten itibaren tedbir nafakası alınabilir? Tedbir nafakasına, boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren hükmedilir.
Eşe bağlanan tedbir nafakası ne zaman sona erer? Tedbir nafakası aşağıdaki hallerde sona erer:
-Tedbir nafakası boşanma davası sonucunda verilen kararın kesinleşmesine kadar devam eder, boşanma davası sonunda verilen karar kesinleştiğinde tedbir nafakası kendiliğinden sona erer.
-Tedbir nafakası için süre belirlenmişse belirlenen sürenin dolmasıyla sona erer.
-Eşlerden birinin ölmesi veya eşlerden biri hakkında gaiplik kararı verilmesiyle sona erer.
-Evliliğin iptaline ilişkin kararın kesinleşmesi ile sona erer.
-Eşlerden birinin bir başkasıyla düzenli şekilde, evliymiş gibi birlikte yaşamaya başlamasıyla sona erer.
-Boşanma davasından feragat edilmesi veya davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve verilen bu kararların kesinleşmesi halinde sona erer.
– Tedbir nafakasından feragat edilmesi halinde sona erer.
– Şartların değişmesi nedeniyle hakim tarafından nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi ile sona erer.
Tedbir nafakası talebi harca tabi midir? Boşanma davası sırasında talep edilen tedbir nafakası harca tabi değildir. Ancak boşanma davasından bağımsız olarak ayrı bir dava ile tedbir nafakası istenecekse bu dava harca tabidir.
C- Eşlerin Mallarına İlişkin Geçici Hukuki Koruma Tedbirleri
Boşanma davası devam ederken hakim eşlerin mallarıyla ilgili olan önlemleri de kendiliğinden alabilir. Hakim malların yönetimi veya mallardan yararlanma konusunda uygun gördüğü şekilde belirleme yapabilir. Malın mülkiyetinin eşlerden hangisine ait olduğunun ya da mal üzerinde ayni ya da şahsi hak sahibinin kim olduğunun, malların yönetiminde ve maldan yararlanmanın düzenlenmesinde etkisi bulunmamaktadır. Bu konuda hakimin takdir yetkisi mevcuttur, hakim hakkaniyete göre karar verecektir.
Ankaranın başarılı ve deneyimli boşanma avukatlarından olan Avukat Esra Demirel ve Demirel Hukuk Ofisi olarak bu yazımızda, boşanma davası sırasında alınabilecek geçici hukuki koruma tedbirlerinin 1. bölümü yer almaktadır. Boşanma davası sırasında eşlerin daha fazla mağdur olmaması için talep edilebilecek geçici hukuki koruma tedbirleri mevcuttur. Tarafların hak kaybına uğramaması ve bu zorlu süreci daha iyi atlatabilmeleri için eşler arasındaki uyuşmazlıkların alanında uzman avukatlarla birlikte gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu aşamada Ankara Boşanma Avukatı Esra Demirel ve Demirel Hukuk Ofisi bilgi ve tecrübesiyle hukuki sorunlarınızın çözümünde danışmanınız ve desteğiniz olacaktır.