
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/7667 E. , 2021/6856 K.
-Boşanma Davasında Boşanmanın Ferilerine Yönelik Taleplerin Islah Edilmesi Durumunda Islah Harcı Alınması Gerekli Değildir.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın sunduğu dava dilekçesinde maddi, manevi tazminat talebinde bulunmamış, tahkikat aşamasında sunduğu 15.01.2016 tarihli talep sonucunu artırma konulu dilekçesi ile TMK md. 174/1-2 uyarınca maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ön inceleme duruşma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 141. maddesi “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır” hükümlerini düzenlemiştir.
Islah kurumu ise , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176’ncı ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Islah, davacı veya davalının, iddianın ve savunmanın değiştirilmesi yasağı kapsamındaki usul işlemlerini, karşı tarafın iznine ve hâkimin onayına bağlı olmaksızın belli kurallar çerçevesinde bir defaya mahsus olmak üzere düzeltmesini sağlayan bir usul hukuku kurumudur. Islahın zamanı ve şeklini düzenleyen Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 177. maddesi ise “(1) Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. (2) (Eklenen Fıkra, 28.07.2020T. 7251 Sy.Yasa-18.madde) (1) Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz. (3) Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir.” düzenlemesini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, her ne kadar boşanma davası devam ederken fer’ilere yönelik taleplerin ıslahı durumda ıslah harcı alınması gerekli değil ise de, davacı vekilince dosyaya sunulan 15.01.2016 tarihli dilekçede “Islah” ibaresinin bulunmadığı, bu dilekçenin davalı erkeğe tebliğ edilmediği gibi duruşmada da okunmadığı anlaşıldığından davacı tarafça usulünce yapılmış bir ıslah işleminin varlığından söz edilemez. Dosya kapsamından karşı tarafın bu talebe yönelik açık muvafakatinin olmadığı da anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı kadının, yasal süreden sonra yapmış olduğu maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde talebin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.10.2021