Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/1498 E. , 2021/3324 K.
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
– Kocanın Akıl Hastalığı Nedeni İle Kısıtlanmasına İlişkin Rapor İle Boşanma Davası Sırasında Alınan Adli Tıp İhtisas Kurulu Raporu Arasında Çelişki Varsa Çelişkinin Giderilmesi Gerekir.
– Adli Tıp İhtisas Kurulu İle Adli Tıp Kurumu Dışındaki Sağlık Kuruluşlarının Verdikleri Rapor ve Görüşler Arasında Ortaya Çıkan Çelişkiler Adli Tıp Genel Kurulunca İncelenir ve Kesin Karara Bağlanır.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Taraflar arasında görülen boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince davalının akli dengesi yerinde olup, davalıya yönelik kusur ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı kadın istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olduğu, akıl hastasına kusur izafe edilemeyeceği, davanın reddinin bu gerekçeyle sonucu itibariyle doğru olduğundan bahisle davacının istinaf başvurusunun tedbir nafakasına yönelik kısmı dışında esastan reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde; akıl hastalarına kusur yüklenemeyeceğinden dolayı davanın reddi gerekirken gerekçede hata edilerek iddiaların ispatlanamadığından davanın reddedilmemesi doğru görülmemiş ise de reddin sonucu itibariyle doğru olduğu ” belirtilerek kısmen gerekçe düzeltilmesi yapıldığı halde, kararın hüküm kısmında davacı kadının tedbir nafakası dışındaki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
2- Kabule göre de ; dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce doğrudan doğruya (re’sen) göz önünde tutulur. Sulh Hukuk Mahkemesince aldırılan erkeğin kısıtlanmasına esas teşkil eden rapor ile mahkemece Adli Tıp 4. İhtisas Kurulundan alınan 30.1.2019 tarihli ve davalı erkeğin fiil ehliyetine haiz olduğunu belirtilen rapor arasında çelişki bulunmaktadır.
2959 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanununun 15 maddesinin (f) bendi “Adli Tıp İhtisas Kurulu ile Adli Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkiler Adli Tıp Genel Kurulunca incelenir ve kesin karara bağlanır” hükmünü getirmiştir.
O halde, mahkemece öncelikle davalı erkeğin kısıtlanmasına esas teşkil eden sulh hukuk mahkemesi dosya aslının yahut onaylı suretinin dosya arasına alınmasından sonra tüm dosya, raporlarla ve daha önceki tedavi evrakları ile birlikte adli tıp kurumuna gönderilerek raporlar arasındaki çelişkinin adli tıp genel kurulunun görüşü alınmak suretiyle giderilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması da doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.