
İçindekiler
KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ SUÇ İŞLEME NEDENİ İLE BOŞANMA
1-Genel Olarak
Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 163. maddesinde iki ayrı boşanma sebebi düzenlenmiştir:
- Küçük düşürücü suç işleme nedeni ile boşanma
- Haysiyetsiz hayat sürme nedeni ile boşanma
TMK’nun 163. maddesindeki düzenleme şu şekildedir: ” Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.”
Bu yazımızda küçük düşürücü suç işleme nedeni ile boşanma konusunun ayrıntılarına yer vereceğiz.
2-Küçük Düşürücü Suç İşleme Nedeni İle Boşanma Davasının Özellikleri
Küçük düşürücü suç işleme nedeni ile boşanma; Kanunda düzenlenen özel boşanma sebeplerinden birisidir. Bu sebebe dayanılarak dava açıldığının ayrıca ve açıkça dava dilekçesinde belirtilmesi gereklidir.
Küçük düşürücü suç işleme nedeni ile boşanma kusura dayanan bir boşanma sebebidir. Eşin bilerek isteyerek yani kasıtlı olarak suç işlemesi ve ayırt etme gücüne sahip olması gereklidir. Eşe kusur yüklenmesinin mümkün olmadığı durumlarda, bu sebebe dayanılarak boşanma kararı verilmesi mümkün değildir. Örneğin; eş akıl hastası ise veya kendisinin ya da yakınlarının bedenine, cinsel dokunulmazlığına, hayatına yönelik saldırı gerçekleştirileceğine ilişkin tehdit veya cebir altında suç işlemişse bu sebebe dayanılarak boşanma kararı verilmesi mümkün değildir.
Küçük düşürücü suç işleme nedeni ile boşanma nispi bir boşanma sebebidir. Yani bu sebeple boşanmaya karar verilebilmesi hem diğer eşin suç işlediği ispatlanacak hem de bu sebeple evliliğin kendisi için çekilmez hale geldiği ispatlanacaktır. Bu şarta, çekilmezlik şartı denilmektedir. Hakim, çekilmezlik şartının gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlerken eşlerin mesleklerini, kültürel yapılarını, yaşadıkları sosyal çevreyi göz önünde tutacaktır. Burada her somut olay kendi içinde incelenip irdelenerek eşin, suç işleyen eşle yaşamasının beklenemeyecek durumda olup olmadığı araştırılıp değerlendirilecektir.
Her iki eş de küçük düşürücü suç işlemişse bu sebebe dayanılarak boşanma davası açılması mümkün müdür? Bu durumda çekilmezlik şartı gerçekleşmiş midir? Açılan boşanma davasında ve karşı davada her iki eşin de küçük düşürücü suç işlediği ispatlandığında hakim eşlerin kusurunu yarıştıracak, yapacağı kusur değerlendirmesinin sonucuna göre bir karar verecektir. Her iki eş de küçük düşürücü suç işlemişse ve boşanmak istiyorsa, bu durumda çekilmezlik şartının gerçekleştiği kabul edilmelidir. Yani suç işleyen eş, diğer eşin de suç işlediği öne sürülerek bu davranışlara, hayata katlanmak zorunda değildir.
Eş, diğer eşin suç işlemesine iştirak etmiş ise, sonradan bu sebebe dayanarak boşanma davası açabilir mi? Eş, diğer eşe suç işlerken iştirak etmişse veya suçtan kendisine fayda sağlamışsa çekilmezlik şartının gerçekleştiği düşünülemez. Örneğin; zimmetine para geçiren memurun suçu işlemesine iştirak eden veya bu paradan isteyerek yararlanan eş için durumun küçük düşürücü olduğu, çekilmezlik şartının gerçekleştiğini söylemek mümkün değildir. Ancak bir anlık gaflet ile diğer eşe suç işlemede iştirak eden diğer eşin sonradan utanç ve pişmanlık duyması, vicdan azabı çekmesi durumunda çekilmezlik şartının gerçekleşip gerçekleşmediğini hakimin değerlendirmesi gerekmektedir. Çekilmezlik şartının gerçekleştiğinin kabulü halinde bu sebeple boşanmaya karar verilebilecektir. Biraz öncede değinildiği gibi her somut olay kendi içinde kendi şartlarına göre değerlendirilecektir.
3-Küçük Düşürücü Suç Nedir?
TMK’nun 163. maddesinde her suç değil küçük düşürücü suç boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir. Küçük düşürücü suçun tanımı veya ayrımı TMK’da veya Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılmamıştır.
Ancak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 76. maddesinde “zimmet, irtikap, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar” şeklindeki düzenleme ile yüz kızartıcı suçlar örnek olarak sayılmıştır.
Yüz kızartıcı suç; toplumun ahlaki olarak kabul edilemez bulduğu, şiddetle tepki gösterdiği, kişinin şeref ve haysiyetine zarar veren, utanç verici suçlar için kullanılan bir ifadedir. Yüz kızartıcı suçların aynı zamanda küçük düşürücü nitelikte olduğu kabul edilmektedir. Bir suçun küçük düşürücü olup olmadığı TCK’da o suç için belirlenen cezanın nitelik ve ağırlığına göre değil toplumdaki ahlak anlayışına göre hakim tarafından belirlenecektir. Örneğin; eşin kadın ticareti yapması veya küçük bir çocuğa cinsel istismarda bulunması diğer eşin ayıplanmasına, dışlanmasına, toplumdaki konumunun sarsılmasına neden olduğu için küçük düşürücü suç olarak kabul edilmektedir. Her somut olaya göre suçun küçük düşürücü olup olmadığı hakim tarafından takdir edilecektir.
Haksız tahrik altında işlenen suç küçük düşürücü suç olarak kabul edilir mi? Her somut olayın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiği göz önünde tutulmakla birlikte, genel olarak, haksız tahrikin etkisi altında ani bir hiddetle işlenen suçlar küçük düşürücü suç olarak kabul edilmemektedir.
Ayrıca taksirli işlenen suçlar küçük düşürücü suç olarak kabul edilemez. Zira daha öncede belirtildiği gibi suçun kasıtlı olarak işlenmesi gerekmektedir.
TCK’nun 25. maddesinde düzenlenen meşru müdafaa ve zorunluluk hali durumlarında işlenen suçların da küçük düşürücü suç olarak değerlendirilmemesi somut olaya göre mümkündür.
TMK’da boşanma nedeni olarak belirlenen küçük düşürücü suç işleme ile TCK anlamında kabul edilen suç işleme birbirinden farklıdır. Şöyle ki ceza yargılaması sonunda suçu işlediğinin sabit olması nedeni eş hakkında mahkumiyet kararı verilmiş olsa dahi aile mahkemesi hakimi işlenen suçun küçük düşürücü suç olmadığı kanısına vararak bu sebebe dayanılarak açılan boşanma davasını reddedebilir.
Ayrıca küçük düşürücü suç nedeni ile boşanma davası açılabilmesi için, suç işleyen eş hakkında ceza soruşturması açılması veya ceza yargılamasına başlanmış olması gerekli değildir. Aile mahkemesi hakimi delilleri değerlendirerek eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğini ve gerçekleşmiş ise küçük düşürücü olup olmadığını belirleyecektir.
Ancak eş hakkında işlediği iddia olunan suç nedeni ile açılmış bir ceza davası var ise zorunlu olmasa da ceza mahkemesindeki davanın sonuçlanmasının bekletici mesele yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Zira ceza mahkemesi tarafından suç işlendiğinin sabit olması nedeni ile verilen mahkumiyet kararı, aile mahkemesi hakimini bağlayacaktır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta her ne kadar eşin suç işlediği ceza mahkemesi tarafından belirlense de bu suçun küçük düşürücü olup olmadığını yine aile mahkemesi hakimi belirleyecektir.
Ceza mahkemesi hakimi eş hakkında beraat kararı vermişse bu durum aile mahkemesi hakimini bağlayacak mıdır? Kural olarak ceza mahkemesinin vereceği beraat kararı, aile mahkemesi hakimini bağlamaz. Ancak bu durumun istisnaları mevcuttur. Şöyle ki; eğer ceza mahkemesi tarafından eş hakkında suçu işlemediğinin sabit olmasından dolayı veya atılı suçu işlemede kastının bulunmamasından dolayı veya eylemde hukuka uygunluk nedeni (örneğin meşru müdafaa) bulunduğundan dolayı beraat kararı verilmiş ise bu beraat kararı ile aile mahkemesi hakimi bağlı olacaktır. Artık bu eyleme dayanarak boşanma kararı vermesi mümkün olmayacaktır.
Evlendikten sonra eş tarafından işlenen küçük düşürücü suç, boşanma sebebi olarak ileri sürülerek boşanma davası açılabilir.
Peki evlilik tarihinden önce eş tarafından işlenen küçük düşürücü suç boşanma sebebi olarak ileri sürülebilir mi? Küçük düşürücü suç sebebiyle açılan boşanma davasının kabul edilebilmesi için suçun ne zaman işlenmesi gereklidir? Eş, diğer eşin küçük düşürücü suçu işlediğini bile bile evlenmiş ise sonradan bu sebeple boşanma davası açamaz. Zira, bu durumda işlenen suç nedeniyle diğer eş için birlikte yaşamanın beklenemez hale gelmesi şartının yani çekilmezlik şartının gerçekleştiğinden söz edilemez.
Eş, diğer eşin evlenmeden önce suç işlediğini bilmeden evlenmiş ise bu husus boşanma sebebi olarak ileri sürülebilir mi? Yargıtay, suçun boşanma sebebi olabilmesi için suç teşkil eden eylemin evlendikten sonra işlenmiş olması gerektiğini belirtmiştir. Eş tarafından işlenen suçun evlilik tarihinden önce işlenmesi durumunda çekilmezlik şartının gerçekleşmediğine karar vermiştir.
Kanaatimizce evlilik tarihinden önce küçük düşürücü suçun işlenmesi durumunda evliliğin iptali davasının açılması hususu değerlendirilmelidir.
4- Küçük Düşürücü Suç İşleme Nedeni İle Boşanma Davası Ne Zaman açılabilir?
TMK’da bu sebeple boşanma davası açılabilmesi için herhangi bir hak düşürücü süre öngörülmemiştir, “her zaman” boşanma davası açabileceği düzenlenmiştir. Ancak suçun işlendiğinin öğrenilmesinden sonra uzunca bir süre geçmişse bu sebeple davanın açılması mümkün olmayacaktır. Zira suçun işlenmesinin üzerinden uzun bir zaman geçmiş ve evlilik birliği bu süre boyunca devam etmiş ise artık çekilmezlik şartının gerçekleştiği kabul edilemez. Diğer eş yönünden bu suçun işlenmesinin evliliği çekilmez hale getirdiği söylenemez. Yani dava süresinde açılmama nedeni ile değil çekilmezlik şartının gerçekleşmemesi nedeni ile reddedilir. Zaten aradan geçen uzun süre eşin eylemi affettiği ya da en azından hoşgörü ile karşıladığı anlamına gelir. Açık veya zımni olarak affeden eşin bu sebebe boşanma davası açması mümkün değildir.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur; suçun işlendiği tarihten sonra evliliğin çekilmez hale geldiğine ilişkin deliler varsa, açık veya zımni af açıklaması yoksa, evlilik birliği fiilen devam ettirilmemişse suçun işlenmesinin üzerinden uzunca bir süre geçse de bu sebeple boşanma davasının her zaman açılması mümkündür. Zira bu durumlarda çekilmezlik şartı da ispatlanabilecektir.
Ankaranın başarılı ve deneyimli boşanma avukatlarından olan Avukat Esra Demirel ve Demirel Hukuk Ofisi olarak bu yazımızda, küçük düşürücü suç işleme nedeniyle boşanma ele alınmıştır. Tarafların hak kaybına uğramaması ve bu zorlu süreci daha iyi atlatabilmeleri için eşler arasındaki uyuşmazlıkların alanında uzman avukatlarla birlikte gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu aşamada Ankara Boşanma Avukatı Esra Demirel ve Demirel Hukuk Ofisi bilgi ve tecrübesiyle hukuki sorunlarınızın çözümünde danışmanınız ve desteğiniz olacaktır.