
VESAYET ORGANLARI NELERDİR?
A- Vesayet Organları
18 yaşından küçük velayet altında bulunmayan çocukların ve kısıtlanmasına karar verilen reşit kişilerin hem kendilerinin hem de mallarının korunması ve temsil edilmesi için Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) düzenlenen kuruma vesayet denir.
TMK’nun 396. maddesine göre “Vesayet organları, vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlardır.”
Bu madde de açıkça belirtildiği üzere vesayet organları; vasi, kayyım ve vesayet daireleridir (vesayet makamı ve denetim makamı).
Yani vesayet organları hem vasi ve kayyım görevini yerine getiren gerçek kişilerden hem de teftiş ve denetleme yapan makamlardan (mahkemelerden) oluşur:
1-Vasi
TMK’nun 403/1. maddesine göre “Vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukukî işlemlerde onu temsil etmekle yükümlüdür.”
Vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukuki işlemlerde onu temsil etmekle yükümlü olan mahkeme tarafından atanan ergin kişidir.
Vasi atanmasında yetkili ve görevli mahkeme, kısıtlının veya küçüğün yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesidir. Söz konusu sulh hukuk mahkemesi vesayet makamıdır. Denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesinin vasi atama yetkisi ve görevi bulunmamaktadır.
Vesayet makamı, vasi atanmasına ilişkin şartlar gerçekleştiği takdirde kişiye vasi atayacaktır.
Bir kişinin vasi olarak atanabilmesi için belirli şartlar bulunmaktadır. Bazı durumlar da vasiliğe atanmak için engel kabul edilmektedir. Diğer yazılarımızda bu hususlar ayrıntılı olarak incelenmiştir.
2-Kayyım
TMK’nun 403/2. maddesine göre “Kayyım, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanır”.
Kayyım, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için mahkeme tarafından atanan kişidir.
Kayyım ile vasi farklı kavramlardır. Vasi ve kayyımın görev ve yetkileri de farklıdır. Vasi, kısıtlanan kişinin hem kendisini gözetmek hem de mallarını yönetmek üzere atanmıştır. Oysa kayyım sadece belirli bir işi görmek veya malvarlığını yönetmek üzere atanır.
Bir kişiye kayyım atanması onun fiil ehliyetinin kısıtlanması sonucunu doğurmaz.
Kayyımlık ikiye ayrılık; temsil kayyımlığı ve yönetim kayyımlığı. Diğer yazılarımızda bu hususlar ayrıntılı olarak incelenmiştir.
3- Vesayet Daireleri
TMK’nun 397. maddesine göre “Kamu vesayeti, vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütülür. Vesayet makamı, sulh hukuk mahkemesi; denetim makamı, asliye hukuk mahkemesidir”
Vesayet daireleri, resmi organlardır. Vesayet daireleri ikiye ayrılır; vesayet makamı ve denetim makamı.
Vesayet makamı, sulh hukuk mahkemesidir. Denetim makamı ise; asliye hukuk mahkemesidir.
Vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi birinci derecede, asliye hukuk mahkemesi ise ikinci derecede vesayet dairesidir. Vesayet makamının ve denetim makamının görev ve yetkileri birbirinden farklıdır.
Vesayet makamının ve denetim makamının görev ve yetkilerinin ne olduğu kanunda belirtilmiştir. Genel olarak görev ve yetkilerini 3 ana başlıkta toplayabiliriz. Bunlar; izin vermek, rapor ve hesapları incelemek ve şikayet ve itirazları incelemektir.
B- Vesayet Organlarının Özen Yükümlülüğü
TMK’nun 466. maddesine göre “Vesayet organları ve vesayet işleriyle görevlendirilmiş olan diğer kişiler, bu görevlerini yerine getirirlerken iyi bir yönetimin gerektirdiği özeni göstermekle yükümlüdürler.”
Yani vesayet organlarının özen yükümlülüğü bulunmaktadır. Vesayet görevinin yerine getirilmesi sırasında vasi ve kayyım ile vesayet makamı hakimi ve denetim makamı hakimi gerekli özeni göstermekle yükümlüdür.
Vesayet organları, yapılacak hukuki işlemlerle vesayet altındaki kişiye zarar verilmemesi için iyi bir yönetici gibi davranmak zorundadır.
Kasten veya ihmali olarak vesayet organları tarafından özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde vesayet altındaki kişi zarara uğrarsa vesayet organlarının sorumluluğuna gidilebilecektir.
Vesayet altındaki kişi, vesayet organlarının görevlerini yerine getirirken kusurlu davranışlarıyla kendisine verdiği zararın giderilmesi için zararı verenlere karşı tazminat davası açabilir.

Ankaranın başarılı ve deneyimli boşanma avukatlarından olan Avukat Esra Demirel ve Demirel Hukuk Ofisi olarak bu yazımızda, vesayet organları nelerdir konusu ele alınmıştır. Tarafların hak kaybına uğramaması ve bu zorlu süreci daha iyi atlatabilmeleri için eşler arasındaki uyuşmazlıkların alanında uzman avukatlarla birlikte gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu aşamada Ankara Boşanma Avukatı Esra Demirel ve Demirel Hukuk Ofisi bilgi ve tecrübesiyle hukuki sorunlarınızın çözümünde danışmanınız ve desteğiniz olacaktır.
- Ankara Avukat
- Ankara Boşanma Avukat
- Ankara boşanma avukatı
- Ankara Boşanma Avukatı Esra Demirel
- Ankara boşanma avukatı ücreti ücretleri fiyatı ne kadar
- Avukat Esra Demirel
- boşanma
- Boşanma Avukatı Ankara
- Boşanmak için ne yapmalıyım ne yapmak gerek
- Boşanmak istiyorum
- En iyi boşanma avukatı Ankara
- En iyi tecrübeli deneyimli kadın boşanma avukatı Ankara tavsiye yorum
- Nasıl boşanırım boşanabilirim