
İçindekiler
EVLİLİK BİRLİĞİ DEVAM EDERKEN İSTENEBİLECEK TEDBİR NAFAKASI
1- Genel Olarak
Boşanma davası sırasında istenebilecek tedbir nafakasının ayrıntılarına bir önceki yazımızda yer vermiştik. Ancak boşanma davası açılmayan bazı durumlarda da tedbir nafakasının istenebilmesi mümkündür.
Bu yazımızda boşanma davası açılmadan, evlilik birliği devam ederken istenebilecek tedbir nafakasının ayrıntılarına yer vereceğiz.
2- Ayrılık Davası Açılması Halinde Tedbir Nafakası
Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 167. maddesi gereğince “Boşanma davası açmaya hakkı olan eş, dilerse boşanma, dilerse ayrılık isteyebilir.” Bu düzenleme gereğince boşanma davası açabilecek olan eş isterse boşanma davası yerine ayrılık davası açabilecektir.
TMK’nun 169. maddesi gereğince “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.” Bu düzenleme gereğince aynen boşanma davasında olduğu gibi ayrılık davası açılması durumunda hakim kendiliğinden eşlerin barınmasına, geçimine, mallarının yönetimine, çocukların bakım ve korunmasına ilişkin gerekli tüm geçici tedbirleri almak zorundadır. Yani hakim ayrılık davasının devamı süresince maddi olarak zor durumda olan eş ve bakımı altındaki çocuklar için tedbir nafakasına karar verebilir. Tedbir nafakası ayrılık nedeniyle ekonomik açıdan zor duruma düşen eş lehine verilecektir.
Her ne kadar hakim kendiliğinden bu tedbirleri almak zorunda olsa da tarafların da tedbir nafakası isteme hakkı mevcuttur.
Tedbir nafakasının başlangıç tarihi dava tarihidir. Hakim dava açıldıktan sonraki bir tarihte tedbir nafakasına karar vermiş olsa dahi tedbir nafakasının ödenmesine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilir.
Tedbir nafakasının sona erme tarihi mahkeme tarafından verilen kararın içeriğine göre değişir. Eğer ayrılık davasının reddine karar verilir ise tedbir nafakası kararın kesinleşmesine kadar devam eder. Eğer ayrılık davasının kabulüne karar verilir ve bu karar kesinleşir ise tedbir nafakası mahkeme tarafından belirlenen ayrılık süresinin bitmesine kadar devam eder.
Boşanma davasında olduğu gibi ayrılık davasında da tedbir nafakasının miktarının tespiti için tarafların ekonomik ve sosyal durumları, aylık gelirleri, menkul ve gayrimenkullerinin bulunup bulunmadığı tespit edilir. Tespit edilen ekonomik durumlarına göre hakkaniyet ilkesi de göz önünde tutularak ne kadar tedbir nafakası ödeneceği hakim tarafından belirlenir.
3-Evlilik Birliğinden Doğan Yükümlülüklerin Yerine Getirilmemesi Nedeniyle Tedbir Nafakası
Evlilik birliğinin kurulmasıyla eşlerin birbirlerine karşı sevgi, saygı ve fedakarlık temeline dayalı bazı yükümlülükleri doğar. Eşlerin bu yükümlülükleri TMK’da da belirtilmiştir.
TMK’nun 185. maddesi gereğince “…Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler…” Yine TMK’nun 186. maddesi gereğince “…Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.”
Aile birliğinin korunması, eşler arasında sevgi ve saygı temeline dayalı evliliğin devam etmesi, çocukların bakım, eğitim ve gözetiminin sağlanarak sağlıklı bir ortamda büyümesi için eşlerin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir.
Ancak eşlerin evlilik birliği nedeniyle üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmekten kaçındığı durumlar olabilir. Bu durumda ne yapılabileceği TMK’nun 195. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler.” Bu düzenleme ile eşlere gerekli tedbirlerin alınması için hakime başvurma imkanı tanınmıştır.
Hakim gerekli görürse eşleri yükümlülüklerini yerine getirme konusunda uyaracak veya onları uzlaştırmaya çalışarak eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilecektir. Ya da hakim gerekirse eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alacaktır. TMK’nun 196. maddesindeki düzenlemeye göre “Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler…”
Kanundaki bu düzenlemeler gereğince evlilik devam ederken evliliğin gereği olan bakım yükümlülüğünü yerine getirmeyen yani ailesinin geçimi için parasal katkı yapmayan eşin, diğer eşe nafaka ödemesine karar verilir. Ödenmesine karar verilen bu nafaka tedbir nafakasıdır.
Kural olarak tedbir nafakasının başlangıç tarihi dava tarihidir. Ancak burada özel bir düzenleme getirilmiştir. TMK’nun 196/3. maddesi gereğince “Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir.”. Yani mahkeme tarafından dava tarihinden önce 1 yıl geriye dönük süre için ve davanın sona ermesinden sonraki yıllar için de tedbir nafakası istenilmesi mümkündür.
Mahkeme tarafından hükmedilen bu tedbir nafakası eşin evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesine kadar devam eder. Eş evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmişse, mahkemeye başvurarak tedbir nafakasının kaldırılmasını isteyebilir.
4-Haklı Bir Sebebe Dayanılarak Birlikte Yaşamaya Ara Verilmesi Halinde Tedbir Nafakası
Evlilik birliğinin kurulmasıyla beraber eşler arasında ortak bir yaşam başlar. TMK’nun 185. maddesinde de belirtildiği üzere “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” Yani evlenmeyle birlikte eşlerin birlikte yaşaması gerekmektedir.
Ancak bazı durumlarda eşlerin ayrı yaşama hakkı bulunmaktadır. TMK’nun 197. maddesi gereğince “Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.”
Bu durumda ayrı yaşama isteğinde bulunan eş bu taleple dava açmalıdır. Hakim, birlikte yaşamaya ara verilmesi için haklı bir sebebin bulunup bulunmadığını araştıracak ve sonuca göre bir karar verecektir. Yargıtay, eşin uyuşturucu madde kullanması veya uyuşturucu madde ticareti yapması veya genelev işletmesi gibi sebepleri birlikte yaşamaya ara verilmesi için haklı sebepler olarak görmektedir.
Mahkeme tarafından eşlerin birlikte yaşamaya ara verilmesine karar verilmesi halinde hakim aynı zamanda eşin, diğer eşe yapacağı maddi katkıya yani tedbir nafakasına, ortak konuttan faydalanmaya ilişkin de karar verir. Zira TMK’nun 197/2. maddesinde ilgili husus şu şekilde belirtilmiştir; “Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.”
Ayrı yaşama isteğinde haklı olduğunu ispatlayan eş lehine tedbir nafakasına hükmedilir. Tedbir nafakasının başlangıç tarihi dava tarihidir.
Hükmedilen tedbir nafakası, ayrı yaşamayı talep eden eşin ayrı yaşamakta haklı olduğu süre boyunca devam eder. Söz konusu haklı sebebin ortadan kalkması durumunda aleyhine tedbir nafakası hükmedilen eş mahkemeye başvurarak tedbir nafakasının kaldırılması talep edilebilir.
Ayrı yaşama isteğinde haklı olduğunu ispat edemeyen eş lehine tedbir nafakasına hükmedilmez.
Evi haklı bir neden olmadan terk eden ve ihtara rağmen ortak konuta dönmeyen eş, tedbir nafakası talep edemez. (Bknz: Terk İhtarı)
5- Evliliğin Mutlak Veya Nisbi Butlan Nedeniyle İptali Davasında Talep Edilebilecek Tedbir Nafakası
Evliliğin mutlak veya nispi butlan sebebiyle iptali davası boşanma davasından farklı dava türleridir. Evliliğin iptali davası şartları oluştuğunda evliliğin hakim kararı ile sona ermesi sonucunu doğurur.
Aynı boşanma davasında olduğu gibi evliliğin mutlak veya nisbi butlan sebebiyle iptali talebiyle (Bknz: Mutlak Butlan Sebebiyle Evliliğin İptali) açılan dava sırasında hakim eşlerin geçinmesi, barınması ve mallarının yönetimi ve müşterek çocukların bakımı ve korunması için gereken tüm geçici tedbirleri kendiliğinden alacaktır.
Bu kapsamda evliliğin iptali davasında ekonomik olarak zor durumda bulunan eş ve bakımı altındaki ortak çocuklar için tedbir nafakasına hükmedilecektir.
Tedbir nafakasının başlangıç tarihi dava tarihi olup, evliliğin iptali davasında verilecek kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası devam edecektir.
6- 6284 Sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Uyarınca Talep Edilebilecek Tedbir Nafakası
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi olan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesidir. (Bknz: 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunda Düzenlenen Tedbirler)
6284 sayılı Kanunun 5/4. maddesinde tedbir nafakası şu şekilde düzenlenmiştir; “Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.”,
Bu düzenleme gereğince şiddet mağduru lehine kusurlu eşin tedbir nafakası ödemesine hükmedilmesi mümkündür. Ancak uygulamada bu hususun yargılamayı gerektirir bir konu olması nedeniyle genellikle tedbir nafakasına hükmedilmediği gözlemlenmektedir.
7- Ortak Çocuk İçin Talep Edilebilecek Tedbir Nafakası
TMK’nun 327. maddesi gereğince “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” Bu madde gereğince ortak çocuğun bakım, eğitim ve korunması için gerekli giderlerin annesi ve babası tarafından karşılanması gerekmektedir. Ancak anne veya babadan birisinin bu yükümlülüğünü yerine getirmediği durumlarda çocuk için nafaka talep edilebilmesi mümkündür.
TMK’nun 329. maddesi gereğince “Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.”. Bu madde gereğince boşanma veya ayrılık davası açılmaksızın, fiilen çocuğa bakan anne veya babanın diğer ebeveyne karşı iştirak nafakası talepli bir dava açması mümkündür. Çocuk için iştirak nafakası talebiyle açılan bu davanın devamı süresince çocuk için tedbir nafakası ödenmesine karar verilebilir. Tedbir nafakasının başlangıç tarihi dava tarihidir. Tedbir nafakası dava sonucunda verilen kararın kesinleşme tarihine kadar devam eder.
8- Evlat Edinilen Çocuk İçin Talep Edilebilecek Tedbir Nafakası
Evlat edinme ile çocuk ile evlat edinen arasında sonradan meydana gelen bir soy bağı kurulmaktadır. Bu nedenle evlat edinen, evlat edinilen çocuk reşit oluncaya kadar ona bakmak zorundadır. Evlat edinenin bakım yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda evlat edinilen çocuk nafaka istemiyle dava açabilir. Bu davanın devamı sırasında dava tarihinden itibaren çocuk lehine tedbir nafakası verilmesi mümkündür. (Bknz: Evlat Edinmenin Sonuçları)
Ankaranın başarılı ve deneyimli boşanma avukatlarından olan Avukat Esra Demirel ve Demirel Hukuk Ofisi olarak bu yazımızda, evlilik birliği devam ederken istenebilecek tedbir nafakası konusu ele alınmıştır. Boşanmadan tedbir nafakası istenebilir mi? Kim tedbir nafakası alabilir? Tedbir nafakasının şartları nelerdir? Tedbir nafakası ne zaman başlar, ne zaman biter? gibi soruların cevaplarına ve evlilik devam ederken istenebilecek tedbir nafakası hakkında ayrıntılı bilgilere yazımızda yer verilmiştir. Tarafların hak kaybına uğramaması ve bu zorlu süreci daha iyi atlatabilmeleri için eşler arasındaki uyuşmazlıkların alanında uzman avukatlarla birlikte gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu aşamada Ankara Boşanma Avukatı Esra Demirel ve Demirel Hukuk Ofisi bilgi ve tecrübesiyle hukuki sorunlarınızın çözümünde danışmanınız ve desteğiniz olacaktır.